Ege Üniversitesi, 2019 yılında da medyada en fazla konuşulan üniversite oldu. 2019 yılı içerisinde EÜ Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin haber merkezi olarak görev yapan Ege Ajans ve EÜ Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğü tarafından bin 350 haber basınla paylaşıldı.

Türkiye’nin ilk akademik haber ajansı olan Ege Ajans tarafından servis edilen haberler, Medya Takip Merkezi – Interpress verilerince derlenen rapora göre 1 Ocak-31 Aralık 2019 tarihleri arasında yazılı, görsel ve internet haberleri dahil olmak üzere toplamda 15 bin 115 habere konu oldu. Tiraj verilerinde en fazla kişiye ulaşan Ege Üniversitesi toplamda 507 milyon 466 bin 238 tiraj sayısıyla tüm üniversiteler arasında zirvede yer aldı. Aynı tarihler arasında erişim sayılarına bakıldığında ise 1 milyar 528 milyon 91 bin 282 erişim sayısı ile EÜ yine zirvede kaldı. Ege Üniversitesi medyada; Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın vizyoner uygulamaları başta olmak üzere, üniversite sanayi işbirliği, değişim-dönüşüm, yaya öncelikli sürdürülebilir yeşil kampüs, Ar-Ge, inovasyon, bilim, kültür, spor ve kültürel etkinlikler, öğrenci odaklı üniversite ve sağlık tematik alanlı multidisipliner çalışmalar ile öne çıktı.

EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversite olarak dolu dolu bir 2019 yılını geride bıraktık. Yaptığımız tüm bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetleri kamuoyu ile paylaşan Ege Ajans ve Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğümüzün çalışmaları ile geçtiğimiz yılda da medyada en çok konuşulan üniversite olduk. Araştırma üniversitesi olma yolunda yaptığımız çalışmaları görünür kılarak adımızdan söz ettirdik. 2020 yılında da ilklerin ve enlerin üniversitesi olmaya ve bunu kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz. Medya Uygulama ve Araştırma Merkezimiz, sadece üniversitemizin dışarıya açılan kapısı değil aynı zamanda öğrencilerimiz için de iyi bir laboratuvar olma özelliği taşıyor. Bu bağlamda her türlü faaliyetimizi medya ile doğru, güvenilir ve tarafsız şekilde paylaşarak bizleri zirveye taşıyan çalışmalar yürüten tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Rektörümüz öncülüğünde yapılan kıymetli çalışmaları görünür kıldık”

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı, “2019 yılında Ege Üniversitesinin medyada en çok konuşulan üniversiteler arasında yer almasından gurur duyduk. Üniversitemizin yaptığı kıymetli çalışmaları görünür kılmak ve halkın haber alma özgürlüğünün tahsisini sağlamak adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ekip arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sonucu bu yıl bin 350 haber içeriği medyaya servis edildi. 2019 yılında televizyon haberciliği konusunda da önemli adımlar attık. Yaklaşık 600 görüntülü haberi Ege Üniversitesi Televizyonu’nda (EÜ TV) yayınladık. Radyo Ege Kampüs’te de haberlerimizi tüm İzmir’in kulağında yankılanıyor. Erişim sayısı ve tiraj sayılarına bakıldığında üniversitemizin zirvede yer aldığını görüyoruz. 2019 yılı içerisinde düzenlediğimiz 10 basın toplantısı ile üniversitemizin medya ile ilişkilerini kuvvetlendirdik. EGEMM bünyesindeki çalışanlarımız bir yandan öğrencilerimizi meslek hayatlarına hazırlanırken diğer yandan da üniversitemizin sesini daha gür çıkarmak için içerik üretmeye ve yeni programlar hazırlamaya devam ediyor. Tüm ekibime emekleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi çatısı altında faaliyetlerini yürüten Ege Üniversitesi Televizyonu, Radyo Ege Kampüs ve Ege Ajans; Ege Üniversitesi ile ilgili haberlerin, bilimsel ve akademik başarıların, yenilikçi, öncü projelerin yerel-ulusal medyada yer alabilmesi için gerekli çalışmaları yürütüyor. Aynı zamanda EGEMM, Ege Üniversitesi’nin kurum kültürü ve kimliğine yönelik çalışmaların yanı sıra radyo-televizyon yayıncılığı yaparak ve “Kalem” gazetesinin yayını sağlayarak ürettiği içeriklerle üniversitenin faaliyetlerini görünür kılıyor.

Rektör Budak’tan yılın ilk gününde önemli açıklamalar

Prof. Dr. Budak, “Ülkemiz, üniversitemiz ve geleceğimiz için herkes elini taşın altına koymalı”

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, 2020’nin ilk gününde Ege Üniversitesi Televizyonunda Egelilerle buluştu. Yılın ilk gününde Ege Üniversitesi Televizyonunda “Benim Üniversitem” programının “Araştırma Üniversitesi” konulu özel bölümüne konuk olan Rektör Budak önemli açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Budak, “Ege Üniversitesi için, gençlerimizin geleceği için herkes elini taşın altına koymalı, bugüne kadar hep üniversite bize maddi manevi bir şey verdi, bizler de Araştırma Üniversitesi olmak için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.

Yapımcılığını Ege Üniversitesi Medya ve Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı’nın yaptığı sunuculuğunu Zeynep Kurtboğan’ın üstlendiği “Benim Üniversitem” programı “Araştırma Üniversitesi” özel bölümünde Prof. Dr. Budak araştırma üniversitesi olma yolunda yapılan tüm çalışmalara değinerek Egelileri bu yolda gayretle çalışmaya davet etti.

Programda Ege Üniversitesinin felsefesinden ve amacından bahseden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitenin hedefi belli olursa akademisyenlerin, öğrencilerin, çalışanların hedefi de doğal olarak ortaya çıkar. Bu noktada Ege Üniversitesi Gelecek Şurası’nı yaptık ve oradan birçok çıktı elimize ulaştı, bunlar raporlandı, raporları web sitemizde de yayınladık, çalışanlarımıza da e-mail ortamından gönderdik. Çıkan sonuçlardan en önemlisi Türkiye’de 207 üniversite var araştırma altyapısıyla ve akademik birikimi gücüyle Ege Üniversitesi araştırma üniversitesi olmalı ve bunu yapacak gücümüz de var. Ege Üniversitesi 64 yıllık köklü bir kurum çok geniş bir yelpazesi var. Özellikle Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Eğitim Bilimleri alanları biraz daha etkinleştirmemiz gereken alanlar. Bu anlamda da hemen bir araştırma seferberliği başlattık, bu amaçla da TÜBİTAK nezdinde, BAP nezdinde ve çeşitli yazılımlarla araştırma üniversitesini hedefleyecek adımlar attık. Görev tanımımızın ne olduğunu çok net ortaya koyduk. Bu somut hedefler doğrultusunda üniversite olarak kenetlendik ve bu bence başarıya gitmede işin yarısı demek” dedi.

“Araştırma Üniversitesi olma parametrelerini yerine getirdik”

Program kapsamında araştırma üniversitesi olma parametreleri ile ilgili Ege Üniversitesinin yaptığı çalışmaları anlatan Prof. Dr. Budak, TÜBİTAK ve BAP Projeleri, nitelikli bilimsel içerik üretimi, kütüphane çalışmaları, sosyal sorumluluk ve topluma hizmet konusunda yapılan faaliyetler, eğitim-öğretim ve akreditasyon çalışmaları ile üniversite-sanayi işbirliğini sağlama adına yürütülen projelerden ve Ege Üniversitesinin sertifikalı eğitimlerinden bahsetti. Prof. Dr. Budak program sonunda tüm üniversite çalışanlarına seslenerek, “2020 yılı Eylül ayında Cumhurbaşkanlığı tarafından araştırma üniversitesi listesi açıklanacak. Bazı üniversitelerle puan farkımız çok düşük, o nedenle bütün akademisyen arkadaşlarımız kendi bulundukları birimlerdeki yöneticilere bu verilerle ilgili destek olsunlar. Ege Üniversitesi için, gençlerimizin geleceği için herkes elini taşın altına koymalı, bugüne kadar hep üniversite bize maddi manevi bir şey verdi, bizler de Araştırma Üniversitesi olmak için elimizden geleni yapmalıyız. Araştırma üniversitesi olma hedefi doğrultusunda üniversite için herkes bir şey yapsın, kurduğumuz kurula yardımcı olsun, verilerini sağlıklı girsin. İşin sonunda da ‘Ben elimden geleni yaptım’ diyebilsin” dedi.

Prof. Dr. Necdet Budak’ın önemli açıklamalarda bulunduğu “Benim Üniversitem” programının “Araştırma Üniversitesi” konulu özel bölümünün tamamı, Ege Üniversitesi Televizyonu Youtube kanalından izlenebilir.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEMM) işbirliğinde “Girişimci İletişimi Sempozyumu” düzenlendi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe EÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, akademisyenler ve bu alana ilgi duyan öğrenciler katıldı. Sempozyumda konuşmacı olarak Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Bulut, Amsterdam Üniversitesi İşletme Okulu’ndan Dr. Angelo Tomaselli ve Ajans sahibi Anıl Sam yer aldı.

Sempozyumun açılışında konuşan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Girişimcilik konusu çağımızda çok önemli. Meslekte girişimciliğe yönelik yaratıcı düşünce yoksa eğitimde başarılı da olsanız dahi iş hayatınızda başarı konusunda sıkıntı çekebilirsiniz. Dolayısıyla girişimcilik konusunda fakültemiz öğrencilerinin kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Bu sempozyumda değerli konuklarımızdan örnek alacağınız çok şey var. Katılımcılarımıza teşekkür ediyor, verimli bir sempozyum diliyorum” dedi.

Sempozyumun ilk oturumunda “İnovasyon” konusunda konuşan Doç. Dr. Çağrı Bulut, “Günümüzün, çağımızın en büyük balonu inovasyon. Bunu şöyle izah edebilirim; 90’lı yıllarda TQR denilen toplam kalite yönetimi en büyük balondu, herkes o balonun içine binmeyi, oradan hem değer hem de nakit kazanmayı hedefliyordu ki hala ardılları devam ediyor. Birçok kurum bunu başardığı için modası aşağı indi. 1990’dan 2019’a kadar en sık tekrar edilen değer inovasyondu. 2020’den sonra ise inovasyonun yerini Birleşmiş Milletler Sürdürebilirlik Hedefleri alacak” diye konuştu

Girişimcilerin fon bulmalarındaki sorunlara ve bu süreçte iletişimin önemine değinen Dr. Angelo Tomselli, “Kitlesel fonlama (crowdfunding) ile projeniz ya da vaadiniz için gereken parayı, küçük paylar halinde kişilerden (destekçilerinizden) topluyorsunuz. Destekçilerinize ise bu katkılarından dolayı teşekkür, hediyelik eşya, tişört gibi şeyler ya da ürünün kendisini vererek, en küçükten en büyüğüne farklı kademelerde fon toplayabiliyorsunuz. Genellikle ürünün prototipini yaparak, fotoğrafları ve hatta videosu ile beraber fon isteyen projeler daha başarılı oluyorlar. Projeniz için 10 Dolar gibi küçük rakamlardan, 2 Milyon Dolar gibi ciddi rakamlara kadar fon isteyebilirsiniz. Önemli olan, katılımcılarınızın projeniz için ikna olması” dedi.

Girişimcilere tavsiyelerde bulunan Anıl Sam ise “Girişimcilikte en önemli husus kendini ifade etmektir. Bir girişimcinin iyi konuşması gerekir. Yaptığınız işe her anlamda hazır olmalısınız. Muhteşem bir projeye sahip olabilirsiniz, harika bir fikre sahip olabilirsiniz ama bozuk bir ses tonu ve kötü bir diksiyonla insanların karşısına çıkıp bir şey anlatamazsınız” diye konuştu.

Soru-cevap etkinliği ile sona eren sempozyumun ardından Dekan Prof. Dr. Dilek Takımcı konuşmacılara “Teşekkür Belgesi” verdi.

“13 Şubat Dünya Radyo Günü’’

Prof. Dr. Takımcı, “Radyo sıcak bir kitle iletişim aracı”

Birleşmiş Milletler Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2011 yılından beri “13 Şubat Dünya Radyo Günü’’ olarak kutlanıyor. Bilgi iletişim teknolojileri ile birlikte radyonun gelişim ve değişim sürecini değerlendiren Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Radyo sıcak bir kitle iletişim aracı ve insanları etkilemeyi sürdürüyor. Radyonun bir nostaljisi va r, günümüzdeki haberleşme araçları açısından en eskilerden birisi. Radyonun televizyon çıktıktan sonra bittiği söylendi ama günümüzde aktüel olma özelliğini yitirmedi, yitirecek gibi de görünmüyor. Çünkü kendine özgü kitleleri cezbedici ve sıcak gelen bir yanı var” dedi.

Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Radyo sesle insanlara ulaşıyor ve o sesin bir gizemi var. İnsanlar o sesin tınısıyla yakınlık kuruyor ve o tınıdan kendi kafasındaki imajı yaratabiliyor. Dolayısıyla dinleyicilerine bir hayal dünyası olanağı tanıyor” diye konuştu.

Geleneksel radyoculuktan dijital radyoculuğa geçiş süreci hakkında bilgi veren Prof. Dr. Takımcı, “Günümüz artık dijital bir çağ. Herkesin elinde elektronik telefonlar var. Bilgisayar teknolojileri egemen oldu, dolayısıyla radyoya her an her yerde ulaşılma imkanı da var. Bu doğrultuda radyo yayınları dijital platformlara kaymak durumunda kaldı. Eskiden klasik yayıncılıkta ne yapıyordunuz? Radyonuzun başına koşmak zorundaydınız bir radyo tiyatrosunu dinlemek için veya radyo haberleri dinlemek için radyonun olduğu mekâna gitmek durumundaydınız. Artık dijital dünyada mekândan bağımsızlaşıldı, çünkü cep telefonumuzdan veya tabletimizden her yerde radyonuzu dinleyebiliyorsunuz ve programları kayıt yapıp, zamandan bağımsız dinleme platformları oluştu. Dolayısıyla zaman ve mekândan bağımsız bir kitle iletişim aracı oldu” diye konuştu.

“Radyo Ege Kampüs bir eğitim radyosu”

Ege Üniversitesi Radyosunun yayın içeriği ve dinleyici kitlesini değerlendiren Prof. Dr. Takımcı, “Ege Üniversitesi Radyosu ‘Radyo Ege Kampüs’ öncellikle bir eğitim radyosudur. Dolayısıyla kamusal bir yayıncılık anlayışı taşımaktadır. Bizim için öğrencilerimizin gelişimi ve öğrencimize örnek teşkil edecek konu ve insanlar radyomuzda program yapıyor. Tabi öncellikle öğrencilerimiz orada program yapıyor. Özellikle İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü öğrencileri orada radyoculuğu teknik ve içerik olarak program yapmayı orada öğreniyorlar ve piyasa koşullarına hazır bir vaziyette mezun olma şansını yakalıyorlar. Öğrencilerimiz hazırladıkları için de daha çok onları geliştirici program içerikleri oluşturuyoruz. Öğrencilerimiz hocaların danışmanlığı doğrultusunda programlarını hazırlıyorlar. Kampüste de Radyo Topluluğu var aynı zamanda. Radyo Topluluğu da tüm öğrencilere açık. Orada da spikerlik dersleri ve radyo programcılığı eğitimleri veriliyor ve tüm Ege Üniversitesi öğrencilerinin radyoda program yapma şansları var, tabi ilgileri varsa. Dolayısıyla biz kamusal yayıncılık ilkeleri doğrultusunda eğitim amaçlı bir radyoyuz ve hedef kitlemiz de şuan İzmir ve Ege bölgesi diyebilirim” diye konuştu.

Radyoculuğa ilgi duyan öğrencilere şu tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Takımcı, “Radyoculuğun teknik ve içerik becerilerini kazanmalarını tavsiye ederim. Eğer program hazırlanmak gibi bir niyetleri varsa, spikerlik eğitimlerine katılmaları, diksiyon dersleri almaları, dolayısıyla kendilerini hazırlamalılar. Bu okulun hocalarından, imkânlarından sonuna kadar faydalanmalarını diliyorum” dedi.

İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi, Türkiye’nin tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında üniversite haberlerinin yayınlandığı gazetelerin erişimi, tirajı ve haber sayılarında 2018 yılında zirvede yer aldı. 2018 yılında EÜ Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin haber merkezi olarak görev yapan Ege Ajans ve EÜ Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğü tarafından üretilen bin 278 haber medyaya geçildi. Ege Üniversitesi basılı gazete ve dergilerde toplamda 15 bin 386 habere konu oldu. Ege Bölgesi üniversiteleri sıralamasında en çok haberi yapılan birinci üniversite olan Ege Üniversitesi; Türkiye genelinde, internet medyası, gazete, televizyon ve dergilerde en çok haberlerine yer verilen ilk üç üniversite arasında yer aldı.

“ÜNİVERSİTEMİZİN SESİ DAHA GÜR ÇIKTI”

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz ile ilgili haberleri toplumumuz ile paylaşan Ege Ajans, hem İletişim Fakültemiz öğrencilerinin uygulama birimi hem de üniversitemizin haber merkezi olarak görev yapıyor.  Ajansımız, İletişim Fakültemizin adeta laboratuvarı olarak işlev görüyor.  Genç iletişimciler, aldıkları teorik eğitimleri bu laboratuvar ortamında uygulama imkanı buluyor. Öğrencilerimizin eğitimlerini devam ettirirken bir yandan da haber üretimi içerisinde yer alıyor olmaları çok önemli. İşi mutfağında öğrenmek bu olsa gerek. Ajansımızda iyi işleyen bir sistem var. Gençlerimiz burada deneyim kazanarak sektöre profesyonel bir medya mensubu olarak adım atıyorlar. Akademik camiada yazılı ve görsel habercilik alanında öncü alan Ege Ajans ve EÜ Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğümüz, basınla paylaştığı haberlerle güvenilir bir adres olmuş, yerel ve ulusal medyada varlığını hissettirmiştir. Ege Üniversitesi basılı gazete ve dergilerde toplamda 15 bin 386 habere konu oldu. Çalışanlarımız, Üniversitemiz ile ilgili haberleri kamuoyuna doğru,  tarafsız ve sağlıklı bir şekilde aktarma çabalarının,  toplumu bilgilendirme çabalarının takdire şayan olduğunu düşünüyorum. Ajansımızın ve Şube Müdürlüğümüzün bundan sonra da çalışmalarını artırarak devam ettireceklerinden ve Üniversitemizin sesi olmayı sürdüreceklerinden hiç şüphem yok. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışanlarımızı tebrik ediyorum” dedi.

EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRVEDE

Türkiye’nin ilk akademik haber ajansı olma özelliğini taşıyan Ege Ajans; bir yandan İzmir basını başta olmak üzere Türk basınına nitelikli medya mensubu yetiştirirken diğer yandan Ege Üniversitesinin sağlık, eğitim, kültür, spor, bilim ve sanat gibi birçok alanda gerçekleştirdiği faaliyetleri, yazılı ve görüntülü haberleri Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğü işbirliği ile toplumla paylaştı.

Medya Takip Merkezi – İnterpress’in 2018 yılı (1 Ocak-31 Aralık 2018) tarihleri arasında yaptığı takip sonuçlarından derlenen verilere göre, bir yıllık erişim sayılarına bakıldığında 2 milyar 3 milyon 271 bin 140 erişim sayısı ile Ege Üniversitesi zirvede yer aldı. Böylece Ege Üniversitesi erişim kategorisinde Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında birinci sıraya yerleşti. İnternet medyasında da Ege Üniversitesi haberleri geniş yer buldu.

Türkiye genelinde 206 üniversite arasında yapılan sıralamada Ege Üniversitesi 2018 yılında en çok haberi yapılan üçüncü üniversite oldu.  Ege Bölgesi Üniversiteleri sıralamasında ise birinci olan Ege Üniversitesi basılı gazete ve dergilerde toplamda 15 bin 386 habere konu oldu.

Tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında yapılan  “tiraj” sıralamasında Türkiye ikincisi olan Ege Üniversitesi, Ege Bölgesi üniversiteleri sıralamasında ise ilk sırada yer aldı.   Ege Üniversitesi, 2018 yılında ulaştığı 665 milyon 359 bin 942 tiraj sayısı ile tüm üniversiteler arasında ikinci oldu.

Ege Üniversitesi basında araştırma, bilimsel projeler, ar-ge, patent,  kültür-sanat, araştırma üniversitesi ile değişim dönüşüm ve yenilikçi projeleriyle ön plana çıktı. EÜ, bilimsel ve akademik başarılarının yanı sıra uluslararası çalışmalarıyla da medyada adından söz ettirdi.

Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi çatısı altında faaliyetlerini yürüten Ege Üniversitesi Televizyonu, Radyo Ege Kampüs ve Ege Ajans; Ege Üniversitesi ile ilgili haberlerin, bilimsel ve akademik başarıların, yenilikçi, öncü projelerin yerel-ulusal medyada yer alabilmesi için gerekli çalışmaları yürütüyor. Aynı zamanda EGEMM, Ege Üniversitesi’nin kurum kültürü ve kimliğine yönelik çalışmaların yanı sıra radyo-televizyon yayıncılığı yaparak ve “Kalem” gazetesinin yayını sağlayarak ürettiği içeriklerle üniversitenin faaliyetlerini görünür kılıyor.

Ege Ajans ve EÜ Basınla İlişkiler Şube Müdürlüğü; Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda  “Halkın Üniversitesi” unvanını, toplumun her kesimi ile işbirliği yaparak sürdüren Ege Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaları ve çalışmaları   medyada daha sık ve görünür olmasını sağlayarak farkındalık oluşturmaya devam edecek.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yeni umutların başlangıcı olması dileğiyle yeni yıl kutlaması yapıldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Bina Fuaye Alanı’nda düzenlenen etkinliğe İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İlknur Gürses, İletişim Fakültesi Öğretim Üyeleri ile idari personel katıldı. Yaptığı konuşmada yeni yıl için sağlık, huzur ve mutluluk dileklerinde bulunan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, yeni yılda çok çalışarak birlik ve beraberlik içinde güzel işlere imza atacaklarını ifade etti. Müzik dinletisinin de yapıldığı renkli kutlamada, yılbaşı çekilişi yapılarak personele çeşitli hediyeler dağıtıldı. Etkinlik müzik dinletisi ile son buldu.

Medyada Toplumsal Cinsiyet Okumaları

Toplumsal cinsiyet kültürünün medya metinleri aracılığıyla nasıl temsil edildiği günümüzde incelenmesi gereken önemli konulardan  biridir. Bu kitap çalışması medya metinlerini toplumsal cinsiyet bağlamında yeniden okumayı amaçlayarak, medya içerikleri konusunda farkındalık yaratmayı hedeflemektedir. Medya alanında akademik eğitim ve çalışmalar yapan bir grup araştırmacı ve akademisyenlerin hazırladığı 11 makale, sinemadan fotoğrafa, dergi reklamlarından televizyon programlarına kadar farklı medya ürünlerine toplumsal cinsiyet temsili bağlamında odaklanmıştır. Toplumsal cinsiyet olgusu açısından medya içeriklerinin analizi, aynı zamanda içinde yaşanılan toplumun cinsiyete ait kültürünün medya içerikleri aracılığıyla tekrar nasıl biçimlendirilerek topluma yansıtıldığını tespit etmektedir. (Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir-2016)

Medya Temsilleri

Medya günlük hayatımızın önemli bir parçası olma özelliğiyle insan kimliğinin biçimlenmesinde etkin hale gelmiştir. Medya temsilleri, toplumsal gerçekliğe simgesel göndermelerle ayna tutar. Bu kitap medya temsillerinin toplumsal gerçekliklere ayna tutma işlevinin altında yatan ideolojik, kültürel anlamların açığa çıkıp görünür kılınmasında okuyucuları bilinçlendirmek adına önemli katkı sağlayacaktır. Editör: Doç. Dr. Dilek İmançer. Lale Kabadayı, Zuhal Özel Sağlamtimur, Şehlem Sebik, Ali Ekber Sarıgül, Ulaş Işıklar, Gizem A. Seylan, Çağdaş E. Çağlayan. (Nobel Yayın Dağıtım Tic. Ltd. Şti. Nobel Yayın No: 1539, ISBN: 978-605-395-349-4)

Medyayı Anlamak: Stereotipler Değerler ve Söylem

Sosyal sorunlarla uğraşan hemen herkes, hem kişiler arası, hem de gruplar arası ilişkilerde önyargı ve stereotiplerin önemine yakından tanık olmuştur. Bu nedenledir ki önyargı ve stereotipler, sosyal bilimler alanında temel araştırma konularından biri haline gelmiştir; doğaları, işlevleri, kaynakları ve dönüşümlerine ilişkin teorik bilgi, araştırmalar kadar, siyasal ve pratik amaçlı çalışmalar da teşvik edilmiştir. Dilek İmançer ve arkadaşlarının, stereotipleri çeşitli söylemler ve iletişim olguları çerçevesinde ele alan araştırmaları da bu yaklaşım içinde yer almaktadır. (De Ki Basım Yayım Ltd. Şti., 2010, 155 sayfa)

Medya ve Kadın

Batıda 19. yüzyıl sanayi devriminden sonra kadınlar daha önce hiç olmadığı kadar özel alan ile sınırlandırılmış kamusal alan ise tamamıyla erkeğe ait olmuştur. BU dönemde aydınlanmacı düşünceden etkilenen düşünürler bütün insanların eşit haklardan yararlanması gerektiği görüşünü savunan doğal haklar doktrinine dayanarak kadın hakları konusunda günümüze kadar uzanan bir mücadele sürecini başlatmıştır. Kadın haklarını savunan feminist düşünürler liberal, Marksist, varoluşçu, radikal perspektiflerden çeşitli fikirler geliştirmişlerdir. Tüm bu fikirler özünde kadının toplumda erkeğe karşı ikincil konumunu aşmaya ve kültürel ön yargılardan bağımsız olarak toplumsal kimliğini oluşturmasına yönelik çözümler önerir.

Gündelik hayatımızın bir parçası olan medyanın üstlenmesi gereken toplumsal sorumluluk misyonu açısından, cinsiyete dair geleneksel rol kalıpları dışında, ön yargılardan bağımsız, insan olan gerçek kadın ve erkek yaşam deneyimlerini yansıtması beklenir. Medyanın, toplumun olumlu yönde değişimine katkı sağlaması ve toplumsal gerçeklikleri tartışmaya açarak, araçsal görevini yerine getirmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, medyada ataerkil zihniyete göre biçimlenen kadın temsil biçimlerini doğallaştırılmış kılıfından çıkartarak, görünür kılmaya çalışan araştırmalar bu kitapta bir araya getirilmiştir.

Kitapta, Toplumsal cinsiyet oluşumuna ilişkin kuramsal yaklaşımlar; Feminizm ve yeni yönelimler; Feminizm ve Türk toplumu; Cinsiyet rolü temsili: Medya kültürü, feminizm, televizyon ve seriyaller; Türk medyasında kadının temsili; Türkiye’de yerli televizyon dizilerinde geleneksel ve modern kadın kimliğinin sunumu; Kadınlar ve medya: Türk kadın muhabirlerin profili, haber anlayışı ve haber metinlerinde kadınları tanımlayışı; Türk sinemasında suskun kadın imgesi; Toplumsal cinsiyet açısından: İmkânsız aşkın masalı “Harem Suare” gibi on beş makaleye yer verilmiştir. (Ebabil Yayınları, Ankara-2006, ISBN: 975-6360-66-6)

  1. İmançer,D., “Türk Sinemasında Suskun Kadın İmgesi”, Kırgızistan – Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal bilimler Dergisi, Sa:12, 117-125 (2004)
  2. R. Becerikli, D. Takımcı, “Türk Sinemasında Birey Temsili” UHIVE (International peer-reviewed Journal of Communication and Humanities Research),Vol.10, 2016.
  3. Yurderi, M.M., Takımcı, D. (2014) “The Changing Representation of Value in Yaprak Dökümü Novel and The Television Serials, UHIVE (International peer-reviewed Journal of Communication and Humanities Research),Vol.5, p.1-26.

Egeli iletişimciler ödüle doymuyor

“Saklı Cennet”e Ödül Üstüne Ödül

İZMİR(Ege Ajans)- Egeli genç sinemacının yönetmenliğini yaptığı “Saklı Cennet” belgeseli, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin düzenlediği Altın Baklava Film Akademisi 4’üncü Üniversitelerarası Film Festivali’nden dereceyle döndü. Daha önce Iva Natura Kozmetik Kısa Film Yarışması’nda ikincilik ödülü ve Bulgaristan’da düzenlenen Early Bird 14. International Student Film Festival’inde en iyi görüntü özel mansiyon ödülünü alan Saklı Cennet, Gaziantep’ten ödülle döndü.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, Çağatay Çelikbaş’ı makamında kabul ederek, başarılar diledi. Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Ege Üniversitesi öğrencilerinin böyle başarılara imza atması üniversitem ve fakültem adına gurur verici bir başarı. Benim için kıymetli öğrencilerimi her zaman ve her koşulda destekliyorum. Öğrencilerimin daha iyi yerlere gelmesi ve başarılara imza ataması için fakülte olarak nitelikli eğitim vermeye devam edeceğiz. Başarısından dolayı Çağatay’ı gönülden tebrik ediyorum” dedi.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Çağatay Çelikbaş’ın yönetmenliğini yaptığı “Saklı Cennet” filmi, Gaziantep’te “Altın Baklava Film Festivali”nde en iyi 3’üncü belgesel film ödülünü aldı. Bu sene dördüncüsü düzenlenen uluslararası katılımlı ve üniversite öğrencilerinin katıldığı Üniversitelerarası Altın Baklava Film Festivalinden üçüncülük ödülüyle dönen Çelikbaş, “Üniversitemizi bu festivalde temsil etmek ve oradan ödülle dönmek beni gururlandırdı. İlk olarak Iva Natura Kozmetik Kısa Film Yarışması’nda ikincilik ödülü alan bu belgesel, toplamda 3 ödüle ulaştı” diye konuştu.

 Saklı Cennet belgeselini doğup büyüdüğü yer olan Edremit Kaz Dağları’nda çektiğini ifade eden Çelikbaş, “Doğup büyüdüğüm yer olan Edremit’i ulusal ve uluslararası festivallerde bu belgesel aracılığıyla tanıtmaya çalıştım. Kazdağları’ndaki doğal yaşamı yöre halkının ağzından anlatmaya çalıştım.  Bunun yanında bitkilerin değerini, doğa ile iç içe yaşamanın güzelliğini ve doğadan kopmayan yaşamı aktardım. Saklı Cennet Belgeseli birçok ülkede film festivallerinde kendine yer buldu. Bulgaristan’da düzenlenen ve dünyanın birçok ülkesinden öğrencilerin katıldığı Early Bird 14. International Student Film Festival adlı film festivalinde en iyi görüntü özel mansiyon ödülünü aldım.  Bulgaristan’da ülkemizi temsil ederek, ödül alan tek Türk öğrenci oldum. Bu ödülü almak bizim için ayrıca önem taşıyor. Çünkü orada bu sene ülkemizin tanıtılmasını sağlayıp oradan ödülle ayrılmak bizi gururlandırdı. Bu ödülü almamızda çok büyük bir katkısı olan görüntü yönetmenimiz Ferhat Onur Ceylan’a ve ekip arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Çağatay Çelikbaş, “ Eğitim aldığım Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, bizlere sağladığı imkanlar ve kaliteli eğitimiyle bana çok şey kattı. Bu bağlamda desteklerinden dolayı İletişim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Dilek Takımcı hocam başta olmak üzere, proje danışmanım olan Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa’ya, üzerimde emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.